Borderline Kişilik Bozukluğu; bireyin kimlik duygusu, ilişkileri ve duygulanımında yaygın ve süreğen bir dengesizliğin hakim olduğu bir bozukluktur. Borderline Kişilik Bozukluğu tanısı koyabilmek için DSM-5’e göre şu 9 kriterden en az 5’inin olması gerekir
- Terk edilmekten kaçınma için çılgınca çaba gösterme,
- Gözünde aşırı büyütme ve yerin dibine sokma uçları arasında giden, tutarsız ve gergin kişiler arası ilişkiler
- Kimlik karmaşası
- Kendine kötülüğü dokunacak en az iki dürtüsellik (para harcama, cinsellik, madde kötüye kullanımı, güvensiz araç kullanma vb.)
- Yineleyici intihar davranışları, girişimleri ya da göz korkutmalar
- Duygulanımda tutarsızlık
- Süreğen bir boşluk duygusu
- Uygunsuz yoğun öfke, öfke denetiminde güçlük
- Zorlanmayla ilişkili gelip geçici kuşkucu düşünceler ya da ağır çözülme belirtileri.
Borderline kişilik bozukluğu belirtileri yukarıda yazan kriterlere uygundur. Borderine kişilerde kimlik dağınıklığı söz konusudur. Yani bireyin kendisini ve öteki bireyleri bütünlüklü, kararlı ve tutarlı olarak algılamaz. Kendilerini sunuş şekillerinde sürekli bir değişiklik olur. Borderline Kişilik Bozukluğunda birey bölme savunma mekanizmasını kullanır ve kendisinin iyi ve kötü yanlarını bütünlüklü bir şekilde göremez. Aynı zamanda nesneleri de, yani ilişki içerisinde olduğu anne, baba, eş, arkadaş, çocuk vs. iyi ve kötü yanları ile birlikte algılayamaz.
Borderline Kişilik bozukluğunda kimlik dağınıklığı kronik boşluk duygusu ve can sıkıntısı semptomunu doğurur. Çünkü bireyin nasıl biri olduğuna, neyden hoşlandığına dair düşünceleri bütünlüklü ve tutarlı değildir, sürekli değişiklik göstermektedir. Bundan dolayı ego, enerjisinin büyük bir bölümünü bu kimlik bütünlüğünü sanal olarak oluşturma çabasına harcar. Borderline birey bulunduğu ortamda dalıp dalıp gider. Çünkü ego bu dağınıklığı toplamakla meşguldür. Eğer bulunduğu ortamda ilgi kendisine yönelirse, onunla ilgili konuşulursa o zaman belli bir kendilik tasarımı aktive olduğu için can sıkıntısı biraz azalır. İlgi dağıldığında ise huzursuz olur, yerinde duramaz. Bulunduğu ortamda tam olarak orada değilmiş, tam içine girememiş gibi hisseder. Bu durum kronik boşluk duygusuna, tatminsizliğe ve can sıkıntısına sebebiyet verir.
Borderline Kişilik Bozukluğunda şiddetli duygusal dalgalanmaların yaşanmasının sebebi de kimlik bütünlüğünün olmamasından kaynaklıdır. Olumsuz kendilik tasarımı aktive olduğu zamanlarda birey kendini değersiz, işe yaramaz algılar çok kötü hisseder. Öbür taraftan olumlu kendilik tasarımı aktive olduğunda ise kendisini tamamen iyi hissettiği için şiddetli duygusal dalgalanmalar olur. Yani birey kendisini bazen tamamen çok kötü bazen de tamamen çok iyi hisseder. Bu durum kendisini iyi ve kötü yanları ile bütünlüklü olarak algılayamamasından kaynaklanmaktadır.
Borderline Kişilik Bozukluğunda egonun zayıf olması öfke kontrolünü zorlaştırır. Borderline birey karşısındaki nesneye bir öfke hissettiği zaman bölme savunma mekanizmasından dolayı o kişinin olumsuz yanını algıladığı için, iyi yanlarını hiç aklına getiremez ve o kişiye çok yoğun bir öfke gösterir.
Borderline bireyde çocukluk döneminde ilk nesne temsilleri iyi ve kötü olarak ikiye bölünerek içe atılmıştır. Bu durum diğerleri ile kurdukları tüm ilişkilerde kendini gösterir. Karşısındakinin ya sadece iyi özelliklerini görür, idealizasyon savunma mekanizmasıyla onu yüceltir ya da sadece kötü özelliklerini algılar, devalüasyon savunma mekanizmasıyla onu değersizleştirir. İlişkilerinde yaşadığı gelgitlerin temeli buna dayanmaktadır.
Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireyler için terk edilme korkuları hayattaki en temel problemleridir. İlişkilerinde yaşadıkları güvensizlik, terk edileceklerine dair düşünceler; yoğun anksiyeteye, paranoid belirtilere, öfke patlamalarına ve intihar girişimlerine sebep olabilmektedir.
Borderline ve İntihar Düşünceleri
Araştırma verilerine göre borderline kişilik bozukluğu tanısı konmuş bireylerin %75’inde intihar girişimi, %10’unda ise gerçekleştirilmiş intihar durumu söz konusudur. Cinsiyet açısından bakıldığında ise tanı almış kadınlarda borderline kişilik bozukluğu olan hastaların %7’sinde, erkeklerde borderline kişilik bozukluğu hastaların ise %13’ünde intihar girişimi gözlenmiştir. Bu hastalar intihar düşüncesi olmadan, kendini cezalandırma niyetiyle de kendine zarar verici davranışlar sergileyebilirler.
Borderline kişilik bozukluğuna eşlik eden diğer bozukluklar çoğunlukla; depresyon, iki uçlu duygu durum bozukluğu, yeme bozuklukları, madde bağımlılığı ve travma sonrası stres bozukluğudur. Aynı zamanda çekingen ve bağımlı kişilik bozuklukları da borderline kişilik bozukluğuna eşlik edebilmektedir
Borderline Kişilik Bozukluğu Nedenleri
Kişilik bozukluklarını tek bir nedensellik üzerinden açıklamak pek mümkün değildir. Biyolojik psikiyatri kalıtsallığı ön plana çıkarırken; psikodinamik yaklaşımlar erken dönem uyumsuz yaşantıların, travmaların, özellikle çocuk istismarlarının etkisi üzerinde durmaktadır
Borderline kişilik bozukluğuna sahip bireylerin ebeveyn tutumlarının incelendiği çalışmalarda; ebeveynlerin çocuklarını küçümsediği, aşağıladığı, tutumların değişken ve tutarsız olduğu, kendi aralarındaki ilişkilerin bariz bir düşmanlık ve çatışmadan beslendiği ve çocukların ebeveyn ilgi ve desteğinden mahrum kaldıkları öne sürülmektedir.
Borderline Kişilik Bozukluğuna sahip bireylerin üçte biri TSSB tanısı almaktadır. Bu durum erken dönem travmatik yaşantıların borderline kişilik bozukluğunun gelişmesinde etkili olduğunu göstermektedir.
Borderline Kişilik Bozukluğu Tedavi
Tedavide psikoterapi ve ilaç tedavisi birlikte yapılır. Kişilik bozukluklarının tedavisinde esas olan ise psikoterapidir. Medikal tedavi; dürtüsellik, yoğun anksiyete, boşluk duyguları ve depresyon gibi semptomlara müdahalede kullanılır.
Borderline kişilik bozukluğu olan hastaların psikoterapisi hasta için de terapist için de zorlayıcı bir süreçtir. Terapistin karşı aktarımları fark edip çözümlemesi ve sabırlı olması gerekir. Hasta kolaylıkla ve farkında olmadan geçmiş yaşantılarına gidip dürtü kontrolünde zorluklar yaşayıp aktarımda bulunabilmektedir.
Borderline bireylerin psikoterapisinde terapinin konusu çoğunlukla şimdiki ilişkilerinde yaşadığı çatışmalardır.
Borderline kişilik bozukluğu olan hastalar uzun bir psikoterapi süreci gerekmektedir.
Bugün Yaşadığınız Sağlık Sorunlarının Nedeni Çocukluk Çağı Travmaları Olabilir mi?